#hivetr 7-Day Adventure Day #4 Some of my favorite books. (EN-TR) #hivetr 7 Günlük Serüven Gün #4 En beğendiğim bazı kitaplar.

Hello from the 4th day of the 7-day adventure. 🤗
How are you these days? I hope this adventure is interesting and beautiful enough for you. It is for me. I read posts the next day and enjoy learning about the personalities, hobbies, likes and dislikes of people in our community. Today I'm going to talk about my favorite books and genres. And what I want to show in the first photo is that I really like to drink tea or coffee while reading a book. Actually, I like to drink tea or coffee in general, but I think the taste is really different when reading a book.

7 günlük serüvenin 4. gününden merhabalar. 🤗
Bugünlerde nasılsınız? Umarım bu serüven sizin için yeterince ilgi çekici ve güzeldir. Benim için öyle. Yayınlanan gönderileri sonraki gün okuyorum ve topluluğumuzdaki insanların kişiliklerini, hobilerini, sevdikleri ve sevmedikleri şeyleri öğrenmek hoşuma gidiyor. Bugün en sevdiğim kitaplardan ve kitap türlerinden bahsedeceğim. Ve ilk fotoğrafta göstermek istediğim şey kitap okurken çay ya da kahve içmeyi gerçekten çok sevdiğimdir. Aslında genel olarak çay ya da kahve içmeyi çok severim ama bence kitap okurken bunun zevki gerçekten çok farklı oluyor.

I generally like to read books on personal development and psychology. I especially love books with psychological analysis and lots of information. In fact, such things are abundant in Freud books, but I think our brain is not always suitable for reading Freud books. Because Freud sometimes talks about very technical topics, it can be difficult to understand them. I also love Stephen King's books. Because in these books, I feel very good about what is called fear. Sometimes while reading these books, I think my brain is secreting too much Adrenaline. But I usually feel it more in movies based on these books.
Sometimes I drink chamomile tea while reading a book. Actually, I don't mind much because chamomile tea doesn't make me sleep anymore.

Genelde kişisel gelişim ve psikoloji türünde kitaplar okumayı severim. Özellikle psikolojik analiz ve bol bol bilgi olan kitapları çok severim. Aslında bu tür şeyler Freud kitaplarında fazlasıyla var ama beynimiz her zaman Freud kitapları okumak için uygun değil bence. Çünkü Freud bazen çok teknik konulardan bahsettiği için bunları anlamak zor olabilir. Stephen King' in kitaplarını da çok beğenirim mesela. Çünkü bu kitaplarda korku denen şeyi çok iyi hissediyorum. Bazen bu kitapları okurken beynimin fazlaca Adrenalin salgıladığını düşünürüm. Ama bunu genelde bu kitaplardan uyarlanan filmlerde daha çok hissederim.
Kitap okurken bazen de papatya çayı içerim. Aslında papatya çayı beni artık uyutmadığı için pek dert etmiyorum.

I would like to talk a little bit about Ahmet Şerif İzgören's Hıdır Personal Development book, which I recently read. I'll recommend a few more books later. This book is about a government employee named Hıdır. Hıdır discovers the book "The Monk Who Sold His Ferrari" and begins to read it. In other words, this book is about the events in Hıdır's life, who loves personal development and tries to develop his personality in this way, and other personal development books he reads. I would definitely recommend reading this book. Because this author conveys what we call personal development through a kind of storytelling. Also, if you've read a book by this author before, I think you'll understand very well what I mean.

En son okuduğum Ahmet Şerif İzgören' in Hıdır Kişisel Gelişiyor kitabından biraz bahsetmek istiyorum. Daha sonra birkaç kitap daha önereceğim. Bu kitap Hıdır isimli bir devlet çalışanındna bahsediyor. Hıdır "Ferrarisini Satan Bilge" kitabını keşfeder ve okumaya başlar. Yani aslında bu kitap kişisel gelişimi seven ve bu şekilde kişiliğini geliştirmeye çalışan Hıdır' ın hayatında yaşadığı olaylar ve okuduğu diğer kişisel gelişim kitaplarıyla ilgili. Bu kitabı okumanızı kesinlikle tavsiye ederim. Çünkü kişisel gelişim dediğimiz şeyler bir tür hikayeleştirme aracılıpıyla aktarıyor bu yazar. Ayrıca bu yazarın daha önce bir kitabını okuduysanız ne demek istediğimi çok iyi anlarsınız bence.

When I go to bookstores lately, I especially look for classic books. Among these classic books, I plan to read the books you see in the photos below. When I read such books, I realized that my imagination and the new Turkish words I learned increased more. That's exactly why I want to read Emile Zola's The Man Who Becomes Animals. I can briefly say that this book talks about how the dark side, which we call the killing instinct in humans, will actually turn people into creatures. A crime and love story.

Son zamanlarda kitapçılara gittiğim zaman özellikle klasik kitaplara bakıyorum. Bu klasik kitaplar arasından aşağıdaki fotoğraflarda gördüğünüz kitapları okumayı düşünüyorum. Bu tür kitaplar okuduğum zamanlarda hayal gücümün ve öğrendiğim yeni Türkçe kelimelerin daha çok arttığını fark ettim. Emile Zola' nın Hayvanlaşan İnsan kitabını da aslında tam olarka bu yüzden okumak istiyorum. Bu kitap insanlardaki öldürme içgüdüsü dediğimiz karanlık tarafın aslında insanları tam olarak nasıl bir yaratığa çevireceğinden bahsediyor diyebilirim kısaca. Bir suç ve aşk hikayesi.

I recommend you to drink tea or coffee while reading a book. My Chemistry Teacher in high school used to say that caffeine improves our ability to focus. If you can't read in noisy environments, then I recommend that you force yourself to do so. Because I have witnessed before how the human brain can sometimes completely isolate itself from external factors while doing a job. Of course, you have to get used to it first.

Kitap okurken çay ya da kahve içmenizi tavsiye ederim. Lisedeki Kimya Öğretmenim kafeinin odaklanma kabiliyetimizi arttırdığını söylerdi. Eğer gürültülü ortamlarda kitap okuyamıyorsanız o zaman kendinizi buna zorlamanızı tavsiye ederim. Çünkü insan beyninin aslında bazen bir işi yaparken kendini dış etkenlerden nasıl tam olarak izole edebildiğine şahit oldum daha önce. Tabii buna ilk önce alışmak da gerekiyor.

Stay with Peace!