Pokemon Dünyasında Yaşamak

in Hive TRlast year (edited)

Soğuk, puslu ve gri bir Ankara sabahından merhaba #HiveTR ailem. 🙋‍♀️

İlk defa böyle hitap ediyorum galiba. Hiç görmesem de buradaki bazı arkadaşlarla aile gibi olduğumu hissediyorum. Bazen bir şey izlerken kesin o da severdi, bir şey tadarken onun damak tadına da uyardı, heyecanla okuduğum metni duysaydı eğer devamını merak ederdi diyorum.
Bir mekânı gördüğümde aklıma hücum edenler oluyor. Oranın taşıyla, toprağıyla ve doğasıyla özdeşleşmiş sanki. Alelâde bir yerde olunca bile onun gözleriyle etrafa dikkatlice baktığım arkadaşlarım var burada. O olsa burayı nasıl anlatırdı, nasıl fotoğraflardı, hangi kareyi ön planda sunardı diye düşündüğüm de oluyor. Onunla burada ne muhabbetler ederdik diye hayal kurduğum da. Radyoda çıkan şarkıya eşlik ederken 'keşke o da bu melodiyi dinleyebilseydi' deyip içimden armağan ettiklerim de yok değil hani. 🙆‍♀️
İçtiğim kahvenin her yudumunda, kafamın içinde şöyle bir ses yankılanıyor mesela: "Şekersiz içseydin şimdi o listedeydin." diye. ☕

Çay severleri gördükçe ve buradaki sayıları arttıkça yalnızlık duymuyorum. Bir demlik çayla bir sahil kenarında oturup sohbet ediyormuş hissine kapılıyorum. Daha önceden bildiğim ve sevdiğim bir yemeği yerken; sayfasında bundan çokça söz etmiş ve beğenisini dile getirmiş olan arkadaş geliyor aklıma. Onun için de bir kaşık alıyorum o zaman.
Sokakta yanından geçtiğim bir kedi, minik dostlarımızdan bahsettiğimiz etkinliğimizi hatırlatıyor. Renkleri ne kadar da benziyor ona. Tek bir fark var, bakışı.. Sıcak bir elin, sevgi dolu bir kucağın hasretini barındırıyor o bakış. Umarım sokaktaki her can gerçek yuvasına kavuşur bir gün.

Hayvanlar ile insanların arasındaki dostluk ne muhteşem değil mi? Karşısındakinin dilini bilmeden anlaşabilmek ve birbirini sevebilmek çok güzel.
Bu duyguyu eylül ayında yeniden izlediğim Pokemon serisinde daha iyi anladım diyebilirim. #Trliste etkinliğinde sorduğum, "Hangi dizi/film evreninde yaşamak isterdiniz?" sorusuna o an cevap verememiştim ama Pokemon dünyasında yaşamak isteyeceğimden eminim şimdi. Eğitmenleriyle aralarındaki o görünmez bağ çok etkiledi beni. 🙇‍♀️

Ash_and_Friends.jpg
Kaynak

Diziye ilk başladığımda çok küçüktüm ve bu duyguyu tam olarak hissedebildiğimi sanmıyorum. Basit bir çizgi film olarak gördüğüm ve kafa yormayarak zaman geçirdiğim bir diziydi sadece. Sonra bir çocuk, kendini Pikachu sanarak yedinci kattan atladığında ülkemizde gösterimi yasaklanmıştı. O zamanlar buna bir anlam verememiştim ve o çocuğa da için için kızmıştım. İsmini bile unutmamış; yıllar sonra haber sitelerine konu olduğunda, şimdi ne yapıyor acaba diye bakmıştım. Onun yüzünden senelerce izleyememiştim sevdiğim filmi. :(


Ash_Pikachu_Running.png
Kaynak

Şimdi ilk bölümünden itibaren yeniden seyretmeye başladım. Tıpkı o günlerdeki halime bürünüp hem de. 🙆‍♀️
Ash ve Pikachu'nun yağmurda, bisikletin üzerinde hastaneye yetişme sahnesinde yine gözyaşlarına boğuldum. :'(
Pikachu sevildiğinin ve gerçekten değer verildiğinin farkına o an varmıştı. O da ilk defa bir insana güvenmiş ve saygı duymuştu. Sevmeye başlamıştı, duyguları vardı. Aralarındaki bağın temelleri o zaman atılmıştı. Ash, sadece bakışından, ses tonundan ve Pika Pika demesinden bile ne demek istediğini şıp diye çözüyordu artık. :d


Ash_Charmander.png
Kaynak

Aynı şekilde Charmander da sahibinin terk ettiği kayanın üstünde umutsuzca onu bekliyordu. Soğuğa, fırtınaya ve yağmura direnerek; kuyruğundaki o küçücük alevin sönmesinin hayatına mâl olacağını bilmesine rağmen hem de. Sırf güçsüz ve işe yaramaz olduğu düşünüldüğü için terk edildiğini nereden bilecekti? Ash ve arkadaşları ona kıymet veriyor, sadece var olduğu için onu seviyordu. Maç kazanması veya kaybetmesi umurlarında değildi.
Hastanede tedavi edildikten sonra karşılıksız sevginin ne olduğunu anladı Charmander. Geç de olsa gücünün farkına varan eğitmeni yerine Ash'in yanında olmayı tercih etmesi ne güzeldi. 🎈


Snow_Way_Out.png
Kaynak

Hepsi bize bir şeyler anlatıyor aslında. Daha küçücük bedenlere doğru düşünmeyi ve kalbin sesini dinlemeyi öğütlüyor. Kalp yanılmıyor hiçbir zaman. Biz onun sesini duymak istemediğimiz zaman o kadar kısık çıkıyor ki. Ama ona inandığımızda olanca gür sesiyle haykırıyor doğruları. Yanıltmıyor, pişman etmiyor. Sadece kalbin incelmesi gerekiyor galiba..

💓 💓 💓

1997 yapımı olan Pokemon Indigo League'nin 52 bölümünü büyük bir keyifle izledim. Çocukluğuma dönmüştüm. Tasolarını hayal meyal hatırlıyorum. Arkadaşlarımızla geç saatlere kadar sokakta oynardık. Fakat bir tane bile taso kalmadı elimde. Annem taşınırken her şey gibi onları da atmış haberimiz olmadan. Şimdi o konulara girmek istemiyorum, yeni bölüm başladı bile. :)


Squirtle_Squad.png
Kaynak

Squirtle ile ilk karşılaşmalarını düşünmek gülümsetiyor beni. Bir çeteye liderlik ediyordu, sulu şakalar yaptıkları insanları bıktırmışlardı. :) Yangın felaketi sırasında halkla nasıl da el ele verip kurtarmışlardı koca bir ormanı. Siyah gözlüklü serseri hâli çok karizmatikti. 🙆‍♀️
Sonra Ash ve ekibinin en değerli üyelerinden biri oldu.
Bulbasaur ise kuvvetli ve çok merhametliydi. Anaç bir yapısı da vardı. Yaralı ve terk edilmiş bitki pokemonlarının hâmisiydi adeta. Kendini onlara adamıştı, tüm kötü insanlardan korumaya çalışıyordu. Fakat Ash ile tanışınca bu maceralı yolculuğa ortak olmak istedi. Tabi ki dostlarının güvende olduğunu bildikten sonra.


Misty.png
Kaynak

Yolculardan olan Brock ve Misty'den bahsetmeden geçemezdim. Bir su pokemonu eğitmeni olan ve tatlı mı tatlı, şirin mi şirin diye bize yansıtılan Misty ise hiç göründüğü gibi değildi bana göre. Psyduck'a çok kötü ve gaddarca davrandığı neden göze batmıyor, hayret ediyorum. Onu pataklayıp dövdüğünü, tekmelediğini ve alenen aşağıladığını görmek beni üzüyor. Bir eğitmene hiç yakışmayacak hareketleri olduğu için ona gıcık oluyorum. Evet söylüyorum Misty, 'asıl işe yaramaz sendin ve kız kardeşlerin senden daha iyiydi her anlamda.' 👻
Can sıkıcı baş ağrılarıyla uğraşan zavallı Psyduck ne kadar masumdu ve aslında ne kadar da güçlü. Çok da sevimliydi ayrıca. 😽


20221205_125654.png
Kaynak

Brock ise memur Jenny ve hemşire Joy'lara olan hayranlığından hiç ödün vermeyip peşlerinde koşmaktan ve şansını denemekten hiç vazgeçmeyen bir profil. Herhangi bir dişi gördüğünde gözlerinden kalpler fışkırıyor. :) Yalnızlığına son verecek birisi karşısına çıkmıştır umarım.
Lezzetli pokemon yiyecekleri yapan bir aşçı olarak yeri bende ayrı. Hatta izlerken ekrana elimi uzatınca alıp o şahane yemeklerden yiyebilirmişim gibi geliyor. Belki ileride teknoloji o kadar gelişir. İşte o zaman bir onların bir de Heidi'nin pofuduk ekmeklerinin tadına bakacağım günü iple çekiyorum.


Team_Rocket2.png
Kaynak

Roket Takımı'na değinmeyeceğimi düşünmediniz değil mi? :) Tahmin etmek zor değil aslında ama yine de söylüyorum, ben onları tutuyordum. 🙆‍♀️ Jessie ve James, Miyav (Meowth) ile çok eğlenceli bir ekip. Kötü gibi görünseler de altın gibi kalpleri olduğuna inanıyorum. Hatta bazı bölümlerde bizim yumurcaklardan daha fazla iyilikleri dokunmuştu pokemonlara. Onlar olmasaydı bir şeyler eksik kalırdı.


Team-Rocket-team-rocket-19632372-1024-768.jpg
Kaynak

Bir bölümde söyledikleri cümle hâlâ aklımda. Yola hendek kazıp üzerini çalılarla kapatmalarına rağmen düşen olmuyordu pek. Fakat solucan pokemonlar yollara çukur açtıklarında hepsine tek tek düşmüşlerdi. James sinirlenip şöyle demişti: "Bizim çukurlara kimse düşmüyor ama biz başkalarının bütün tuzaklarına düşüyoruz." bu sözler uzun süre düşündürmüştü. Bazen de kazdıkları kuyuyu unutup kendilerini çukurun dibinde buluverirlerdi. 🙊

Roket Takımı sahneye çıktığında şöyle söylüyordu:

Belaya hazır olun, hem de çifte belaya
Yıldızların ötesine ulaşmak için
(...)
Roket Takımı her zaman ışık hızıyla hareket eder, ya teslim olun ya da savaşa hazır olun
Roket Takımı

Böylesine tiyatrovari bir girişe, süslü laflara rağmen bölümün sonunda kocaman bir patlamayla gökyüzüne uçarak gözden kaybolurlardı. 🤷‍♀️
Bu arada isimlerinin ünlü haydut ve çete lideri olan Jesse James'i çağrıştırdığını yakın zamanda fark ettim.

Jigglypuff_anime.png
Kaynak

Benim en sevdiğim pokemon Jigglypuff idi. Sevimli şirin yüzü, kocaman gözleri ve sinirlendiğinde şişen suratıyla çok tatlı değil mi sizce de? 🎈
Söylediği şarkı ezberimde. Rahatlatan tınının etkisiyle uyuyakalan dinleyiciler de ayıp ediyorlar yani. Jigglypuff'ın kızarak elindeki kalemle onların yüzlerini boyaması çok normal. Niye dinlemiyorsunuz ki? Sahne ışıkları altında ne güzel de söylüyor cık cık cık. 🙆‍♀️
Buraya o muhteşem şarkısını ekliyorum. 🎶🎶🎶
Sakın sözlerimin sonuna gelmeden uyumayın, yoksa bozuşuruz. :D

Sonrasında 2021 yapımı Pokemon Yolculukları'nın 48 bölümünü ve 2022 yapımı Pokemon Ustası Yolculukları'nın 42 bölümünü seyrettim. Yetmeyip üç uzun filmini de izleyerek seriyi şimdilik tamamladım. Eylül ayının yarısı eğlenceli geçmişti ve diğerlerinden başka bir yazımda bahsederim belki.

O diyarda uzun süre vakit geçirdikten sonra bir şeyi fark ettim. Yeni yapımlar eskinin sıcaklığını verememişti. Sanki 97'de çekilenin solgun renkli görüntüleri daha sahiciydi. Dostluklar da daha etkileyici. Belki de ona küçükken baktığım için öyle hissediyorumdur bilemiyorum.

Yenilerden aklımda kalan ise Sobble'ın hikâyesiydi. Küçük, korkak ve ürkek olup insanlardan gizlenen su kertenkelesinin gelişim evrelerine şahitlik etmek çok hoşuma gitti. Evrimleşmiş hâli olan Inteleon, bir yıldızdı. Dedektif rolünde oynayan bir aktördü. Sobble, kendisini tıpkı onun gibi hayranlık uyandıran biri olarak hayal ediyordu. Sonunda emeline de ulaştı ve bu kez o başkalarına örnek oldu. Onun azminden ve kararlılığından alacağımız nice dersler vardı. Zaten genel olarak pokemonlardan öğreneceğimiz çok şey olduğunu düşünüyorum.

Saatlerce bu konu üzerinde konuşabilir, hiç bıkmadan onlardan ve etkileyici hikâyelerinden bahsedebilirim. Arkadaşlık, dostluk, güven, azim, inanç, sahiplenme duygusu, her koşulda iyilik etme, sevdiği kişiyi koruma ve sevgisine layık olabilmeyi hepimize bir kez daha hatırlatıyor.
Güzel bir nostalji oldu bu yazı benim için de. Bu satırların vesilesiyle yeniden canlandı her bir kare. Özlemişim. Yeniden izleyeceğim günü sabırsızlıkla bekliyorum. Uyuyakalmayıp okuyan arkadaşlarıma şimdiden teşekkür ederim. 💐
Peki sizin en sevdiğiniz pokemon hangisiydi?


🎠 🎠 🎠

Buradan sevgili @damla'ya tekrar teşekkür ederim. 🌼
Sayesinde tüm görselleri editleyip sorun çıkarmayacak bir siteden yeniden yükledim.

2 Aralık 2022

Sort:  

Tam bir Pazar sürprizi olmuş 🌸

Hiç görmesem de buradaki bazı arkadaşlarla aile gibi olduğumu hissediyorum.

Böyle hissetmene çok sevindim. Gerçekten çok tatlı bir aile olduk. Ben de öyle hissediyorum son dönemlerde.

İçtiğim kahvenin her yudumunda, kafamın içinde şöyle bir ses yankılanıyor mesela: "Şekersiz içseydin şimdi o listedeydin." diye. ☕

Sen listedesin bence 😄

Peki sizin en sevdiğiniz pokemon hangisiydi?

Sayende pokemonlar hakkında geniş bilgi edindim. Ben pek anlamıyorum onların dilinden ama tanıdığım iki tane pokemon var galiba; @ezgicop ile @incublus ikisi bir arada çok sevimliler 🎈🎈🎈

Tam bir Pazar sürprizi olmuş

😽
Aslında yetiştirebilseydim cumartesi yayınlayacaktım ama görseller için 110 video izleyince kafam allak bullak oldu 🙊
Pazar sürprizi olarak düşünmen de mutlu etti 🎈

Gerçekten çok tatlı bir aile olduk. Ben de öyle hissediyorum son dönemlerde.

Umarım bu tatlı aile ortamı hiç bozulmadan aynı şekilde ve hatta daha da güzelleşerek devam eder 🤗

Sen listedesin bence 😄

di mi ya bence de olmalı, böyle sesler duyan biri normal olamaz :D
oh şimdi rahatladım 🙆‍♀️

tanıdığım iki tane pokemon var galiba; @ezgicop ile @incublus ikisi bir arada çok sevimliler 🎈🎈🎈

onlar çok sevimliler evet 🎈


Okuduğunu bilmek mutlu ediyor. Güzel düşüncelerin, verdiğin emeklerin, kıymetli zamanın ve her daim desteğin için çok teşekkür ederim Damla. 💕💐

@damla 'nın da dediği gibi Pokemon bizim için ayrı bir yerde 💜 bu postu okurken tekrar izlemeye karar verdik bile jsjjs

bu postu okurken tekrar izlemeye karar verdik bile

ne güzel 🙆‍♀️
ben de izleyeceğim galiba :)

Teşekkür ederiz. İkimiz de Pokemon hayranıyız. @ezgicop'un Pikachu baskılı bardağı bile var 😅

@tipu curate

teşekkür ederim @trliste ve @damla 🌼🌼

Pokemon'u hiç izlemedim. Hakkında söyleyebileceğim hiç birşey yok. Ancak yazdıklarını soluksuz okudum. Her birinin ayrı ve konuşmaya değer yanları var...

Yazının baş tarafındaki yazdıkların ise çok hoşuma gitti. Sanırım buradaki bir çok arkadaş öyle hissediyor artık. Biz de kendi aramızda konuşurken bu işi en iyi şu becerirdi, burada şu olmalıydı dediğimiz oluyor sık sık. 😀

Yazmaya çok fazla ara vermeyin. Ellerinize sağlık.

Ancak yazdıklarını soluksuz okudum. Her birinin ayrı ve konuşmaya değer yanları var...

Pokemon'u hiç izlememene rağmen bu şekilde okuduğunu söylemen çok hoşuma gitti 🤗

Yazının baş tarafındaki yazdıkların ise çok hoşuma gitti. Sanırım buradaki birçok arkadaş öyle hissediyor artık. Biz de kendi aramızda konuşurken bu işi en iyi şu becerirdi, burada şu olmalıydı dediğimiz oluyor sık sık. 😀

Demek ki bunu hisseden tek kişi değilmişim. Ne kadar hoş. 🙆‍♀️
Birbirimizi kelimelerimizle tanıdıkça daha samimi bir yer oldu Hive ortamı. Umarım böyle düşünenler artar ve güzel insanların sayısı da..

Vakit ayırıp okuduğun, beğendiğin ve güzel sözlerin için çok teşekkür ederim. 🌻

Ellerinize sağlık . Çok güzel bi anlatim olmuş. Duygusal bağların ne kadar önemli olduğunu bizi daha iyi hatırlattınız . Eskilerin her zaman daha samimi ve daha içten duygular beslediğini bir kez daha anlıyoruz .

bu güzel sözleriniz ve sayfama uğrayıp okuduğunuz için çok teşekkür ederim 🌼

Yazı yazmanızı nasıl özlemişim. Bu cümlelere denk gelmek günümü güzelleştirdi. İyi ki yazmışsın Su Hanım. :)

Ya Pokemon konulu bir yazıya denk geleceğimi bilsem geceden beklerdim paylaşmanızı. Çocukluğuma yolculuk ettim, sayenizde.

Yalnız ben 2021 ve 2022 yapımı Pokemon serisini izlemem. Eskinin tadı bir başka oluyor. Hem şimdilerde sizden böyle ayrıntılı bir yazı okuyunca tekrar izleyesim geldi.

Ellerinize sağlık. Ben Pokemon izlemeye gidiyorum. :))

Yazı yazmanızı nasıl özlemişim. Bu cümlelere denk gelmek günümü güzelleştirdi.

Ya Pokemon konulu bir yazıya denk geleceğimi bilsem geceden beklerdim paylaşmanızı. Çocukluğuma yolculuk ettim, sayenizde.

Okumana, beğenmene çok sevindim. Ayrıca bu güzel sözler için de ben teşekkür ederim, gülümsetti 🙆‍♀️

Yalnız ben 2021 ve 2022 yapımı Pokemon serisini izlemem. Eskinin tadı bir başka oluyor.

Evet eskinin tadını veremiyor ama insan yine de izlemeden duramıyor 🙂
O hikâye hiç bitmesin istiyor..

Ben Pokemon izlemeye gidiyorum. :))

Galiba ben de :)

 last year  

Çay severleri gördükçe ve buradaki sayıları arttıkça yalnızlık duymuyorum. Bir demlik çayla bir sahil kenarında oturup sohbet ediyormuş hissine kapılıyorum.

Öyle çok severim ki çay eşliğinde sahil sohbeti😊🌼✨💫☕

Pokemon çizgi dizisini küçükken kardeşlerimle bizle izlerdik, ancak çok çocuklu bir ailede büyüyünce ve yaşlarımız da birbirine yakın olunca hiçbir çizgi dizinin düzenli olarak izlendiğini söyleyemem. Yine de replikleri ve birbirlerine seslenişlerini çok net hatırlıyorum. Siz de çok güzel bir şekilde anlatmışsınız.

Saatlerce bu konu üzerinde konuşabilir, hiç bıkmadan onlardan ve etkileyici hikâyelerinden bahsedebilirim.
Ne kadar çok sevdiğiniz zaten bu cümlemizden belli.

Benim de aynı ilgiyle takip ettiğim bir çizgi dizim var bununla ilgili paylaşım yapmayı düşünüyorum ✨🌼

Öyle çok severim ki çay eşliğinde sahil sohbeti

Alıntıladığın cümlelerimi seni düşünerek yazmıştım, çayı sevdiğini biliyordum ve sahil sohbeti de ne güzel olurdu 😽

çocuklu bir ailede büyüyünce ve yaşlarımız da birbirine yakın olunca hiçbir çizgi dizinin düzenli olarak izlendiğini söyleyemem.

Bu bizim ev için de geçerliydi, o yüzden en başından izleme keyfini şimdi yapmak hoşuma gitti. Bazı bölümlerini ilk defa seyrettim ben de.

Benim de aynı ilgiyle takip ettiğim bir çizgi dizim var bununla ilgili paylaşım yapmayı düşünüyorum

Ben de onu merak ettim, şimdiden sabırsızlıkla bekliyorum. 🙂

Okuduğun için ve böyle samimi cümlelerin için çok teşekkür ederim 🌼

Bu postu okumak beni de çocukluk yıllarıma götürdü. Pokemonlar gerçekten eğitmenlerle benzersiz bir iletişime sahipti. Birbirleriyle çok iyi anlaşıyorlardı ve hep birbirlerine sadıktılar. Charmander de bu pokemonlar arasında en sadığı olabilir. Anlattığınız gibi soğukta donma pahasına sadakatinden vazgeçmedi. Benim unutamadığım bir sahne de Ash'in donduktan sonra Pikachu'nun onu iyileştirmeye çalıştığı sahne. O sahnede ben de ağlamıştım galiba. Keşke o çocuk camdan atlamasaydı da Pokemon izlemeye devam edebilseydik.

Benim en sevdiğim Pokemonu söylememe gerek yok bence. Charmander Charr!

Bu postu okumak beni de çocukluk yıllarıma götürdü.

Böyle ortak anılarda buluşmak ne güzel. 🙂

Benim unutamadığım bir sahne de Ash'in donduktan sonra Pikachu'nun onu iyileştirmeye çalıştığı sahne. O sahnede ben de ağlamıştım galiba.

O sahne çok etkileyiciydi, Pikachu çırpınırken ben de ağladım izlerken. :'(

Charmander de bu pokemonlar arasında en sadığı olabilir.

Benim en sevdiğim Pokemonu söylememe gerek yok bence. Charmander Charr!

:) Evet Charmander de çok özel bir pokemondu, küçükken daha tatlıydı ama 🙆‍♀️


Vakit ayırıp okuduğun ve güzel anılarını paylaştığın için çok teşekkür ederim 🌸

Rica ederim. Postlarınızı okumak benim için çok keyifli 🙏. Yakında kız arkadaşımla birlikte bizden de bir Pokemon postu gelebilir.

Teşekkür ediyorum, sizden bir şeyler okumak da keyifli benim için.
Şimdiden merakla bekliyorum Pokemon yazısını. 🎉🤗

Yaşadığınız duyguyu çoğu zaman ben de yaşıyorum. Özellikle kahve içerken platformdaki birçok arkadaşın bana eşlik ettiğini hayal ediyorum, harika bir his. 🙂
Pikaçuyu hiç izlemedim ama sanırım bu gidişle başlayacak gibiyim :)

kahve içerken platformdaki birçok arkadaşın bana eşlik ettiğini hayal ediyorum, harika bir his.

Evet bu harika bir his ve bu şekilde düşünenler az değilmiş onu anlamış oldum. 🙂

Pikaçuyu hiç izlemedim ama sanırım bu gidişle başlayacak gibiyim :)

Pişman olmayacaksınız ama 97'de çekilen seriyle başlamanızı öneririm. :)

Ayrıca çok teşekkür ederim, okuyup düşüncelerini paylaştığınız için 🌻

Tavsiyeni dikkate alacağım :)
Rica ederim, yazını okumak keyifliydi. 💯

 last year (edited) 

Pokemonu neden izlemediğimi hatırlamıyorum. Vaktim mi yoktu acaba? 🤔 Sadece “Pikaçu’lu” birkaç sahne izledim sanırım. Ama anlatımınızdan anladığım kadarıyla sadece çocuklar için değil. Daha önce “Küçük Prens’le” ilgili, “Her yaşta okunması gerekiyor. Çünkü, okuduğunuz her döneminizde, farklı bir çıkarımda bulunuyorsunuz. Çocuk kitabı değil, okunmaya çocukluktan başlanması gereken kitaplardan” gibi bir cümle duymuş, ya da okumuştum. Hafızam zayıf. 🤦‍♂️ Pokemon da öyle bir şey sanırım. Gene de bu keyifli anlatımı okuduktan sonra, izlediğimde, okuduğumda aldığım keyfi bulamayacağımı ve hayal kırıklığına uğrayacağımı düşünerek, izlememeye karar verdim. 😂

Ama anlatımınızdan anladığım kadarıyla sadece çocuklar için değil. Daha önce “Küçük Prens’le” ilgili, “Her yaşta okunması gerekiyor. Çünkü, okuduğunuz her döneminizde, farklı bir çıkarımda bulunuyorsunuz. Çocuk kitabı değil

Evet çok doğru. Hem Pokemon hem de Küçük Prens için kesinlikle ben de öyle düşünüyorum. Büyüklere, içindeki çocuğu öldürmeyenlere yönelik bir şeyler anlatıyor çoğu zaman.

izlediğimde, okuduğumda aldığım keyfi bulamayacağımı ve hayal kırıklığına uğrayacağımı düşünerek, izlememeye karar verdim.

Aa hayır bu şekilde düsünmeyin. Ben hiçbir şey anlatamadım. Anlatılmaz izlenir. :d
Umarım seyredersiniz ve bizimle paylaşırsınız. 🙂

Çok teşekkür ederim bu güzel yorum için ve okuduğunuz için. 🌸

Çay severleri gördükçe ve buradaki sayıları arttıkça yalnızlık duymuyorum. Bir demlik çayla bir sahil kenarında oturup sohbet ediyormuş hissine kapılıyorum.

Hive Tr ailesinden bahsederken ne kadar da içten ve güzel cümleler kurmuşsun öyle... Uzakta olup da arkadaşlık hissi bu kadar güzel anlatılabilirdi.

Karşısındakinin dilini bilmeden anlaşabilmek ve birbirini sevebilmek çok güzel.

Bu cümleye bayıldım. Öyle anlar oluyor ki; karşımızdaki insanların dilini biliyor olsak da anlaşma sorunu yaşayabiliyoruz. İletişimin bizlere getirdiği sevgi ve dostluk bağının zamanlarını da durdurmak isterdim.

Pokemon çizgi filmini hiç izlemedim. Ama anlattıklarına göre içinde güçlü, başarılı, duygusal karakterler olduğu kesin.. Arkadaşlığın dostluğun, güvenirliliğin ön plana çıktığı ve bu sahnelerin yoğun olarak gösterildiği bir çizgi film olduğunu düşünüyorum.

Güzel yazılarından çok şey öğreniyorum. İyi ki yazıyorsun. Paylaşım için çok teşekkür ederim:))

Pokemon çizgi filmini hiç izlemedim. Ama anlattıklarına göre içinde güçlü, başarılı, duygusal karakterler olduğu kesin..

Eğer çizgi filmleri seviyorsan bunu da izlemeni kesinlikle öneririm. Kısacık zamanda birçok duyguyu anlatıyor aslında. Her yaştan seyirci mutlaka o âlemde bulmalı kendini.

İletişimin bizlere getirdiği sevgi ve dostluk bağının zamanlarını da durdurmak isterdim.

Keşke ilk zamanlardaki gibi kalabilse, o sevgi ve dostluk hiç bitmese. Ama bazen olabiliyor. Aynı gönül dilini konuşabilmek gerekiyor galiba.

Uzakta olup da arkadaşlık hissi bu kadar güzel anlatılabilirdi.

yazılarından çok şey öğreniyorum. İyi ki yazıyorsun.

Çok teşekkür ederim okuduğun için ve beğenmene de sevindim. 🌸

Çay severleri gördükçe ve buradaki sayıları arttıkça yalnızlık duymuyorum. Bir demlik çayla bir sahil kenarında oturup sohbet ediyormuş hissine kapılıyorum.

Yalnız değilsin. Sohbete dalıp; Bir demlik çayı sonuna kadar içip nasıl bitti anlamadık diyebileceğim insanlardansın. Tek sorun ben çayı çok severim ama şekerli içerim. Sence sorun olmazsa ..

Maalesef Pokemonu hiç izlemedim. Ama o dönemki çocuklarda ki fanatik hayranlığı hatırlıyorum. Replikleri hala geçerli olan sayılı çizgi filmlerden birisi. Güzel yazı için teşekkür ederim.

Replikleri hala geçerli olan sayılı çizgi filmlerden birisi.

Evet hayranlarının hiç unutamadığı replikleri var hâlâ. Belki bir gün denk gelir de izlenecekler listende kafa dağıtmalık kontenjanından bir yer bulur.

Yalnız değilsin. Sohbete dalıp; Bir demlik çayı sonuna kadar içip nasıl bitti anlamadık diyebileceğim insanlardansın. Tek sorun ben çayı çok severim ama şekerli içerim. Sence sorun olmazsa..

Aynı fikirdeyim ve yalnız olmadığıma da sevindim 🎈
Çay sohbeti değişik bir şey zamanı uzatıyor ve sohbet de demleniyor onunla birlikte bence.
Tamam şekerli içmen hiç sorun değil, sohbet tatlanır fena mı :)
Çok teşekkür ederim vakit ayırıp okuduğun için ve bu güzel sözlerin için. 🌼

Bu yazıyı en sona ayırdım okurum diye ama üzerinden iki gün geçmiş. Az önce okumaya başladım. Harika bir yazı. Ellerine sağlık. 😊

Onunla burada ne muhabbetler ederdik diye hayal kurduğum da.

Ben de burada gerçekten bu şekilde anlaşabileceğim bir sürü insan olduğunu düşünüyorum. İyi kalpli ve iyi niyetli insanlar. 😊

Hayvanlar ile insanların arasındaki dostluk ne muhteşem değil mi? Karşısındakinin dilini bilmeden anlaşabilmek ve birbirini sevebilmek çok güzel.

En çok değer verdiğim şeylerden birisi. Bazı insanların evcil haycanlarını gerçekten çocuğu gibi sevdiğini çok iyi biliyorum. Mesela @princeofbeyhive ve @trouvaille
Umarım bir gün benim de olur... 🐈🐕

Basit bir çizgi film olarak gördüğüm ve kafa yormayarak zaman geçirdiğim bir diziydi sadece.

Keşke ben de küçükken bu diziyi izleseydim. Bu yazıyı okuduktan sonra içten geçirdiğim bir şey oldu bu.

!LOLZ !LUV

Keşke ben de küçükken bu diziyi izleseydim. Bu yazıyı okuduktan sonra içten geçirdiğim bir şey oldu bu.

Hiç geç sayılmaz bence. Her yaştan izleyiciye hitap ediyor ama bence en çok da çocukluğunu kaybetmemiş büyüklere.

Okumana ve düşüncelerini paylaşmana çok sevindim, güzel sözlerin için de teşekkür ediyorum. 🌻

Dear @sudefteri,
May I ask you to review and support the new HiveSQL Proposal so we can keep it free to use for the community?
You can do it on Peakd, ecency,

Hive.blog / https://wallet.hive.blog/proposals
or using HiveSigner

Thank you!

Dear @sudefteri,
Your support for the current HiveBuzz proposal (#199) is much appreciated but the proposal will expire soon!
May we ask you to review and support the new proposal so our team can continue its work?
You can support the new proposal (#248) on Peakd, Ecency,

Hive.blog / https://wallet.hive.blog/proposals
or using HiveSigner.

Thank you!