NAZIM VE SOLCU KEMAL TAHİR

in #ctp3 years ago

img_0.3672343811141275.jpg

   Nazım Hikmet, sol kesim tarafından neden tanrılaştırıldı? Neden tanrılaştırıldığı: Herkesin beklediği kavgayı verdiği için. Şiirlerindeki bilinen tek şey kavgadır ama bilinenin en güzelidir. Çünkü Nazım Hikmet; şiirden daha fazla kavgadır. Nazım Hikmet de herkesin bulduğu hikmetten fazla kavga var... Nazım şiir yazmıyor, kavga ediyor. Nazım Hikmet de bildiğim, alıştığım bir kavga değil, biraz başkalaşmış bir vatan hasreti ve bir vatan sevgisinin gösterisi... Bu suretle şiirine ve şiir sanatının bütün aksiyonlarını yerine getirdiğine kani değilim. Şiirindeki derin düşüncenin yerine cümbüş ve davul zurna ile kavgaya gidenin havası var. 
    Nazım’ı sürgüne zorlayan sebepler vardı. Yoksa dışarı gideyim de kurtulayım ihtirası değil. Yoksa Nazım ne bir korsan ne de bir teröristti. Sadece Nazım; hakları olmayanların konduğu mirasa karşı çıkmaktaydı. Evet, memleket o zaman bir zelzele arifesindeydi. Memlekete savaş vardı. Savaş içinde insanın değeri en adi mahluklarla eş değerde oluyordu... Ve bizim ülke de asırlardır cehaletle savaşan bir ülke iken, Nazım’ın kendileriyle beraber yaşayacağı insanları seçmek Nazım’ın en doğal hakkıydı. Yoksa kendisine nankörlük eden bir toplumdan kaçmak değil. 
   Kemal Tahir ise; köklerini içeride kendi toprağına salmak isteyen bir solcuydu... Çünkü Kemalin tarihi uzun bir sürece dayanıyordu. Bu uzun süreç içinde fetihler yapılmış, tarihin belli ölçüleri, belli başarıları da olmuştu. Kendisinden başka her medeniyet temelinde ve yapısında farklı ve başka idi. Kendi tarihinin birikimi olan servet ve mevki tesadüfi kazanımlar değildi. Halbuki yönünü dışarıya çevirmek, dışarının zalimliklerine sofra olmaktı. Dışarıya gidenler kendi insanıyla kavga içindeyken, kendi hudutlarının dışındakileriyle büsbütün azgınlaşmaktaydı. Bunları Kemal Tahir iyi biliyordu ve solu kendi yapısında kendi şartlarında kabul ediyordu. Kabul ettiği toplum olarak bizim garip bir kaderimiz... Bu gariplik, son asırdaki çırpınışlarımızdı. Çünkü bütün çırpınışlarımız bize hitap etmiyordu. Her çırpınan muhakkak başkasının makyajlıyla karşımıza çıkıyordu. Makyajıyla karşımıza çıkanlar ölülerin toprağını üstümüze serperken ülkemiz bir ölüler mezarlığı oluyordu.
Sort:  

Yay! 🤗
Your content has been boosted with Ecency Points, by @sipahikara.
Use Ecency daily to boost your growth on platform!

Support Ecency
Vote for new Proposal
Delegate HP and earn more