Mindhunters movie analysis and my thoughts. (EN-TR) Beyin Avcıları film analizi ve düşüncelerim.

Hello everyone.
How are you? I hope everyone is well and you will get better in the future. Today I'm going to talk a little bit about a weird but good movie called Mindhunters from 2004.
To tell the truth, I learned about this movie yesterday while drinking coffee and chatting with a friend of mine. I actually thought this movie was really good, but until I started watching it...

Herkese merhaba.
Nasılsınız? Umarım herkes iyidir ve daha ilerleyen zamanlarda daha iyi olursunuz. Bugün 2004 yapımı bir Mindhunters adlı garip ama iyi film hakkında konuşacağım biraz.
Doğrusunu söylemek gerekirse bu filmi dün bir arkadaşımla beraber kahve içip sohbet ederken öğrendim. Bu filmin gerçekten çok güzel olduğunu düşünüyordum aslında ama izlemeye başlayıncaya kadar...


Source.

In general, this is one of the movie genres I like, but I guess I can say that I liked it a little less because it was made in 2004. Actually, I'd say it's just because it's an old movie. And that's why I think some of the scenes are really ridiculous. I think you will think the same thing, especially since you saw a strange scene in the days when these people first went to the deserted island. Yes, the movie was made in 2004, but sometimes I think it's 1994 or something, not 2004. Ah well, I won't be able to think about that scene any more and write something because I laugh a lot while writing it.

Genel olarak benim beğendiğim film türlerinden birisi bu ama sanırım 2004 yapımı olduğu için biraz daha az beğendim diyebilirim. Aslında bunun tek nedeni sadece eski bir film olması diyebilirim. Ve bundan dolayı da bazı sahnelerin gerçekten çok saçma olduğunu düşünüyorum. Özellikle bu kişilerin ıssız adaya ilk çıktığı günlerdeki garip bir sahneyi gördüğünüze bence siz de aynı şeyi düşüneceksiniz. Evet film 2004 yapımı ama bazen bunun 2004 değil de 1994 falan olduğunu düşünüyorum. Ah neyse, o sahne hakkında daha fazla düşünemeyeceğim ve bir şeyler yazamayacağım çünkü yazarken çok gülüyorum.

Imagine a desert island and you are an agency. But you are not alone, you are eight people. Yes, you are all agents, but there is one killer among you, and since you are all agents, it is impossible to find that killer. You know, agents are great at a lot of things, including psychology, and they can convince you very easily. When you start watching the movie, you will understand very well what I mean about persuasion.

Issız bir ada düşünün ve siz de bir ajansınız. Ama tek başınıza değilsiniz sekiz kişisiniz. Evet hepiniz ajansınız ama aranızda bir tane katil var ve hepiniz ajan olduğunuz için o katili bulmak imkansız kadar zor. Bilirsiniz ki ajanlar psikoloji de dahil bir çok konuda süperdirler ve sizi çok kolay bir şekilde ikna edebilirler. Zaten filmi izlemeye başladığınızda ikna ile ilgili ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız.

I assume you understand what you mean in the top paragraph and I continue. The subject of the Mindhunter movie is actually about eight agents. These eight agents we mentioned are sent to a deserted island on a special mission. Among these eight agents is a real killer. In fact, these agents that we talked about in the first minutes of the movie think that they are going on a mission on their way to the island, and they do not know that there is a murderer among them. Unfortunately, they begin to think of it as the result of a bad event. And as in every movie, there are so many incidents before the murderer is found...

Üst paragrafta ne demek istediğinizi anladığınızı varsayıyorum ve devam ediyorum. Mindhunter filminin konusu tam olarak sekiz tane ajan ile ilgili aslında. Bahsettiğimiz bu sekiz ajan özel bir görev için ıssız bir adaya gönderiliyor. Bu sekiz ajanın arasında ise gerçek bir katil var. Aslında filmin ilk dakikalarında bahsettiğimiz bu ajanlar adaya giderken tam olarak bir görev için gittiklerini düşünüyorlar ve aralarında bir katil olduğunu bilmiyorlar. Ne yazık ki bunu kötü bir olay sonucu düşünmeye başlıyorlar. Ve her filmde de olduğu gibi katil bulunana kadar o kadar çok olay yaşanıyor ki...

The name of the movie is "Mindhunter", a unit of the FBI that specializes in profiling serial killers. And these agents are sent to an uninhabited island, which is actually prepared only for training and simulation, in order to join the Mindhunter unit. You'll know exactly what I mean when you see the candidate. Actually, I think it's kind of like a game where the last one wins. By the way, I can't help but say that I don't fully understand the movie no matter what I do. Because this is not what we normally call being elected to the intelligence service or similarly to another institution. It's getting different.

Filmin adı "Mindhunter" FBI' ın seri katillerin profilini çıkarmak konusunda uzman olan bir birimi aslında. Ve bu ajanlar da Mindhunter birimine katılabilmek için aslında sadece eğitim ve simülasyon için hazırlanmış olan ıssız bir adaya gönderilirler. Adayı görünce ne demek istediğimi tam olarak anlayacaksınız. Aslında bu bir tür sona kalan kazanır oyunu gibi bir şey bence. Bu arada filmi ne yaparsam yapayım tam olarak anlamadığımı söylemeden de geçemeyeceğim. Çünkü normal olarak istihbarat servisine ya da buna benzer olarak başka bir kuruma seçilmek dediğimiz şey böyle olmuyor. Daha farklı oluyor.


Source.

Now on to one of my favorite things about the movie. Real FBI agents were assisted while writing this movie script. I think when a movie is exactly like this, it becomes a very realistic and beautiful movie. And the scenario of the Mindhunter movie is very realistic in my opinion because of this. Yes, the scenario is realistic, but the movie is not that realistic. Some scenes in particular made me feel as if the movie was shot 50 years ago. Because the graphics and SJI were really bad. And there's actually a fake cat in the movie, which I think is more realistic than anything else.

Gelelim film ile ilgili en sevdiğim şeylerden birisine. Bu film senaryosu yazılırken gerçek FBI ajanlarından yardım alınmış. Bir film sanırım tam olarak böyle olunca çok gerçekçi ve güzel bir film oluyor. Ve Mindhunter filminin senaryosu tam olarak bu sayede bence fazlasıyla gerçekçi. Evet senaryo gerçekçi ama film o kadar gerçekçi değil. Özellikle bazı sahneler bana filmin sanki 50 yıl önce çekilmiş olduğunu hissettirdi. Çünkü grafikler ve SJI gerçekten çok kötüydü. Ve filmde aslında sahte olarak yapılmış bir kedi var ki bence o kedi diğer her şeyden çok daha gerçekçi.

After watching this movie, I started to think a little bit about what we call agents and intelligence. I mean, I was wondering if it was really like in this movie we call intelligence and agents, but then it occurred to me that it was actually just a movie. Because if that's what we call agents really are, then this is actually kind of ridiculously funny. But wait a minute. Anyway. Considering some of the things that have come out about the agents, I actually think parts of this movie are real...

Bu filmi izledikten sonra ajan ve istihbarat dediğimiz şey konusunda biraz düşünmeye başladım. Yani acaba gerçekten istihbarat ve ajanlar dediğimiz bu filmdeki gibi mi diye düşünüyordum ama daha sonra aslında bunun sadece bir film olduğu geldi aklıma. Çünkü eğer gerçekten ajan dediğimiz kişiler böyleyse o zaman bu gerçekten biraz saçma komik oluyor. Ama bir dakika. Neyse. Ajanlarla ilgili ortaya çıkan bazı şeyleri düşününce aslında bu filmin bazı kısımlarının gerçek olduğunu düşünüyorum...

Sort:  

sanırım 2004 yapımı olduğu için biraz daha az beğendim diyebilirim. Aslında bunun tek nedeni sadece eski bir film olması diyebilirim. Ve bundan dolayı da bazı sahnelerin gerçekten çok saçma olduğunu düşünüyorum.

aaa 🤷‍♀️
bu benim enn sevdiğim filmlerden biriydi ve yurtta kalırken arkadaşlarımla defalarca kez izlemişizdir. hatta şimdi de bulursam bakmak isterim. birçok kopyası da mevcut bende :)

ay neden beğenmedin, sadece eski olduğu için olmaması lazım çünkü çok çok eski siyah beyaz filmler bile birer klasiktir. 🙂

o adaya ajanlardan profilci olanlar seçilip gidiyor, özel olarak eğitiliyorlar ve aslında orası da bir eğitim mekânı olarak tasarlanmış. uydurma cinayet mahalli yapılacak ve katili bulmaya çalışacaklar.
ama işler ters tepiyor tabi ki ve gerçeğe dönüşüyor.
profilciler bir cinayetin detaylarını gördüğünde katilin nasıl tipte biri olduğunu biliyorlar ama orada hepsi aynı olduğu için zorlaşıyor.

ellerine sağlık bu güzel filmi bana hatırlattın 🙆‍♀️

bu benim enn sevdiğim filmlerden biriydi ve yurtta kalırken arkadaşlarımla defalarca kez izlemişizdir. hatta şimdi de bulursam bakmak isterim. birçok kopyası da mevcut bende :)

Bunu hatırlattığım için mutlu oldum :) Benim de birkaç tane var öyle defalarca izlediğim filmlerden.

ay neden beğenmedin, sadece eski olduğu için olmaması lazım çünkü çok çok eski siyah beyaz filmler bile birer klasiktir.

Genel olarak eski olduğu için beğenmedim ama bazı sahneler de gerçekten kötü ya. Özellikle o ilk ölüm sahnesi.
Eski şeyleri beğenmememin sebebi bana küçüklük travmalarımı hatırlatması aslında. İnsan bazı şeyleri gerçekten hiç hatırlamak istemez.

Ama filmin konusunu beğendim diyebilirim.
!PIZZA

Eski şeyleri beğenmememin sebebi bana küçüklük travmalarımı hatırlatması aslında. İnsan bazı şeyleri gerçekten hiç hatırlamak istemez.

Bunun için üzgünüm. :(
Umarım bundan sonra sana kötü şeyleri hatırlatacak olan hiçbir şey karşına çıkmaz bir daha..

Güzel dileğin için teşekkür ederim. Son zamanlarda daha iyiyim zaten. Normalde bunları hatırlatan filmleri ya da dizileri izlemem ama bu diziyi izledim yine de. 😀