Siz Hiç Rezonans Diye Bir Şey Duydunuz Mu?

in #tr7 years ago

3965026_1.jpg

Bende bir kaç ay öncesine kadar duymamıştım. Nisan ayında Seferihisar'a Sakin Şehir araştırması yapmaya gittiğim zamana kadar ( başka bir yazımda bundan da bahsedeceğim). Araştırma ekibinde Züleyha abla bize rezonanstan bahsetti. Ben böyle şeylere pek inanmam açıkçası ne kadar saçma gelse de araştırmak istedim ve gördüm ki rezonans olayına ilgi bayağı var, bende bunun hakkında yazmak istedim.

Öncelikli olarak rezonans; mühendislik terimi olan rezonans ile karıştırılmamalı o başka bir boyut. Bizim bahsettiğimiz rezonans kişisel gelişim kitaplarında olan cinsten.
Rezonans Kanunu; isteklerimize nasıl ulaşacağımızı gösteren bir kanun. Bu kanun, evrende ki canlı cansız herşeye yaydığımız titreşimler sayesinde onlarla iletişime geçmemizi sağlayan bir kanun. 'Biz bizimle benzer rezonans alanına sahip canlıları, olayları ve nesneleri kendimize çekeriz' ilkesinden yola çıkan bu kanun bugünlerde kişisel gelişim kitaplarında baya popüler olmuş durumda.

Tüm varlıkların kendine ait titreşimleri vardır. Titreşimlerin birbirleriyle harekete geçmesi sayesinde cansız varlıklarla dahi sözsüz iletişime geçebilirsiniz. Ama harekete geçmek için tek şart vardır o da benzer olmak. Yani diyor ki aslında aynı şeyleri hisseder aynı frekansları barındırırsanız kişileri veya nesneleri birbirinize çekersiniz. Esra Erol' da ki 'elektrik aldım' muhabbetinin bilimsel açıklaması sanırım bu oluyor.

Hearthmant Üniversite'si herkesin bildiği saygın bir üniversite. Burada 1993 yılında yaptığı araştımalar sonucunda kalp etrafında büyük bir enerji alanı tespit etmiş ve bu alanı harekete geçiren şeyin sadece beynimiz değil inançlarımız, düşüncelerimizin ve korkularımızın da harekete geçirdiğini tespit etmiş. Bu da Rezonans kanununun kapılarını bize açmış.
Aslında Kuantum Fiziği açıısndan düşünüldüğünde gayet mantıklı açıklamaları var. Fakat kişisel gelişim kitaplarında yer etme nedenini hala bulamadım açıkçası. Psikoloji öğrencisi olarak düşündüğümde belki isteklerimizi gerçekleştirme olarak düşünülebilir ama bence hala yetersiz, daha çok çalışmalar yapılması gerektiğinin düşünüyorum zaten daha çok yeni bir buluş. Daha da ilerlediğinde ciddi buluşlara yol açabileceğini düşünüyorum.

Şimdi düşününce o kadar da saçma gelmiyor aslında, sanırım bana saçma gelen kısmı bazı insanların kafayı yemiş gibi her şeyi rezonansa bağlamaları ve bunu gerçekleştirmek için tetikte beklemeleri.

Evrenin gücüne gerçekten inanıyorum ama yaşadığımız hayatı, attığımız her adımı bazı şeylere bağlayarak yaşamak bana biraz çılgınlık gibi geliyor. Bilim faydalıdır, evrenin gücü sınırsızdır. Ama her şey doğru kaynaklar üzerinden elde edildiği takdirde yararlı bana göre. Üzerinden prim yaparak para kazananların 'doğru' kaynak olduğunu hiç ama hiç zannetmiyorum.